BORUSAN MÜZİK EVİ’NDE MÜZİĞİ DENEYİMLEMEK – Karaköy Mono

Türk Deneysel Müzik Antolojisi Albüm Lansman Konseri, Borusan Müzik Evi’nde gerçekleşti!


11 Kasım gecesi Borusan Müzik Evi’nde gerçekleştirilen Türk Deneysel Müzik Antolojisi Albüm Lansman Konseri, seyircilerini, 1960’ların deneysel müziğinden 2000’lerin elektronik müziğine kadar uzanan bir serüvene sürükledi. Reverie Falls On All, Başar Ünder, Koray Tahiroğlu, Batur Sönmez, SIFIR, Nilüfer Ormanlı, Mehmet Can Özer ve Erdem Helvacıoğlu’nun performansları ile tanıtılan albüm, Hollandalı plak şirketi Sub Rosa tarafından 2016 yılında “Antholohy of Turkish Experimental Music 1961-2014” adı ile yayınlanmıştı.

Şimdi geceyi biraz daha kişisel bir perspektiften ele almak istiyorum.

Daha öncesinde hiç deneysel müzik konserinde bulunmuş muydum? Hayır. O yüzden gitmeden önce beni tam olarak neyin beklediğini bilmiyordum.

Batur Sönmez

Peki ya öncesinde sadece deneysel müzik üzerine çalışmalar yapan bir müzisyeni takip ediyor muydum? Hayır. Bu nedenle bütün bunları yazarken, müzisyenlerin çalışmalarının özüne herhangi bir eleştiri getirmem hiç doğru olmaz. Ancak, günlük hayatımda deneysel müziğe en yakın tutabileceğim ve dinlemekten vazgeçemeyeceğimi düşündüğüm John Hopkins, daha önce Salon IKSV’de izlediğim Igorrr, Sd Laika gibi isimlerin çalışmaları doğrultusunda yorumlayabilirim bu etkinliği. Bu isimlerin ortak noktası benim için her zaman, müziğin sınırlarını zorlamaları ve alışagelmedik yerlerde gürültü, bass ve ritim kullanımları olmuştur.

Ve evet, büyülendim!

Reverie Falls On All

Tabii ki tarz olarak bana yakın ve uzak olan performanslar vardı. Hepsi için kişisel olarak aynı yorumu yapmam çok yersiz olur. Fakat konserden çıktıktan sonra Başar Ünder, Batur Sönmez ve ritimlerini Massive Attack ile FKA Twigs karışımına benzettiğim SIFIR’ın çalışmalarını tekrar tekrar dinleme sorumluluğunda hissettim kendimi.

SIFIR

Işık gösterilenin de önemli yer kapladığı gecede, Koray Tahiroğlu’nun sahnesinde bir el feneri yardımıyla ışığın yüzeyde oluşturduğu etkinin ses dalgalarına dönüştürüldüğü bir mekanizmaya yer verilmişti. Bu, müziğin fizik ile birleşimiyle birlikte sınırları zorlamanın oluşturduğu hissiyatı en derinden hissettiğim anlardan biriydi.

Koray Tahiroğlu

Peki ya izleyici nasıldı? Bu soruyu sorarken izleyicinin tamamını kastedip haksızlık yapmak da istemiyorum. Ama deneysel müzik performanslarının gerçekleşeceği bir gecede klasik sanat eleştirmeni kesilen insanlara rastlamamak ne mümkün? Ama o gece için mümkün değildi.

Böyle bir etkinliği dinleyici ile buluşturup mümkün kılan herkese; Borusan Sanat’a, Sub Rosa’ya, katılım gösteren bütün sanatçılara,  sonsuz teşekkürler… İnanılmaz bir serüvendi!